19 Eylül 2011 Pazartesi

BEST EVER IN POLAND; KRAKOW...

Krakow- Opole treninden merhaba:) Aman ne tren, ne tren...Minicik bir kompartımanda 8 kişiyiz. Küçücük fıçıcık içi dolu turşucuk gibiyiz. Nefes almak zor zanaat, uyumak imkansız. Ama bu geziye değdi. Krakow Polonya'da şu ana kadar gördüğüm en güzel şehir, koşulsuz şartsız söyleyebilirim bunu. 
Tutorumuz Marcin sağolsun. Kısa Krakow gezimiz boyunca hep yanımızdaydı. Yorgunluktan dillerimiz dışarıda kalsa da, onun bu fedakarlığı karşısında sesimiz çıkmadı tabii.=)
Neyse hadi şimdi filmi biraz başa saralım...Nysa'dan Krokow'a "rahatsızdı" diyerek haksızlık edemeyeceğim bir otobüsle geldik. Keşke her taşıma aracımız öyle olsa:) Marcin otobüs istasyonunda bizi karşıladı ve tuttuğu gibi hostele götürdü. Trzy Kafki'ydi hostelimizin adı. "Sabunsuz" hostellll, pehhh!!!! (Buradaki insanların temizlik anlayışını kavrayamadım gitti). Neyse eşyalarımızı bırakıp çıktık Rynek yoluna. Canlı, ışıltılı, göz alıcı, kalabalık Rynek:) Nysa'da bulunan bizler için "yaşayan, nefes alan" bir yer:):)
Rynek güzel olmasına güzel ama aç karnımıza dünya umrumuzda değil tabi:) Bir heves gittik vejeteryan pizzalarımızı yedik. Güya gezimiz için enerji toplayacağız. Nereden bilelim o geziye ne enerji ne de biz dayanabiliceğiz:) Alın size henüz yorgunluktan çökmemiş olan sevimli, karınları tok erasmus öğrencileri...:):)

St. Mary's Basilica, Sukiennice, Town Hall Tower, The Wowel Castle, Wisła Nehri, Krakow'un muhteşem gece manzarasını yukarıdan görebileceğimiz bir tepe... Bütün bu yollar bizzat ayaklarımız tarafından arşınlandı. Zavallı ayacıklarımız:) He unutmadan; bir de mükemmel (!) Wowel Dragon' umuz var elbette. Nasıl bir hayal kırıklığıydı o Ya Rabbim! İnternetteki görüntüleriyle uzaktan yakından alakası yok.
Her neyse yürüye yürüye daha doğrusu sürüne sürüne hostelimize ulaştık. Saat yaklaşık 23.00. Kıpırdayacak halimiz yok. Nefessiz attık kendimizi yataklarımıza. Minderden bozma yastıklarımızla 5 saatcik (!) bir uykuya daldık.
Sabah 5.30. Alarmlarımızla birlikte uyandık. Yorgunluğumuzdan eser kalmamış :p:p Ah keşke bu cümleyi kurabilseydim!!! 6.30 sularında yeniden tutorumuz Marcin'le buluştuk. Bu sefer istikametimiz Auschwitz Toplama Kampı. Yaklaşık 1.30 saat trenle yolculuk ardından da 15 dakika yürüyüş sonucunda Auschwitz'e vardık. İnsanın kanını donduran, 'bu kadar da olmaz' dedirten, bilinçli olarak yapılan bu insan katli şok eden cinsten. Polonya'ya gelen herkesin kesinlikle gidip görmesi gereken bir yer bence. Toplama kampından ister istemez modumuz düşük çıktık bu katli belgeleriyle birlikte iliklerimize kadar hissedince... Tekrar Krakow'a dönüp Nysa için trenimizi yakaladık. Krakow'a yeniden gelmeye and içtik :p:p
E zaman böyle geçiyor işte:) Şimdi kızlarla küçük kompartımanımızda muhabbetteyiz. Çocuklar da yan kompartımanda. Hadi bize uğurlar ola:):)... 

Hiç yorum yok: