Bakın 60'lı yıllarda Amerika'nın Pennsylvania eyaletinde bir kasabada kalp, mide ve bağırsak hastalıkları Amerika genelinden daha düşük çıkıyor. Bunun üzerine en ince ayrıntısına kadar karşılaştırmalar, araştırmalar yapılıyor. Görülüyor ki; burada yaşayan İtalya'dan göç etmiş Katolik halk Amerika'nın hızlı, tüketici hayatından uzak nefes alıyor. 20 sene sonra aynı kasabada tekrar araştırma yapılıyor. Yılların etkisiyle hızlı yaşantı ve lüks yaşam burada da etkisini göstermiş bulunuyor tabii. Ve bilin bakalım hastalıkların oranı ne hale geliyor?... Cevap veriyorum; Amerika'nın genel hastalık oranıyla eşitleniyor.
İşte böyle... Tabiri caizse; ava giderken avlanıyoruz. Tüketim toplumu bizi yavaş yavaş tüketiyor. Hırslandıkça güçlenmiyoruz, içten içe zayıf düşüyoruz.
Gelin bir de Prof. Dr. Nevzat TARHAN "Mesnevi Terapi" adlı kitabında hırs konusunda neler söylüyor bakalım.
"... Bir de doğanın hız ve ritmi var. Mesela dağa çıkacaksan belli bir hızla tırmanman lazımdır. Merdivenlerden çıkacaksan belli bir hızla ilerlemen gerekir. Yoksa ya düşersin ya da nefesin kesilir. Bazı kişiler birşeye odaklanıp onu çok isteyerek bütün enerjilerini tüketiyor ve kaybediyorlar. Çünkü bu doğanın hız ve ritmine uymuyor. Aslında hırs doğanın hız ve ritmine uymadığından, kişinin zaman, kriz yönetimine uyması gerektiğini vurguluyor. Başkalarının paranoya yapmasına sebep olmanın dışında kendi enerjisini de plansız bir şekilde harcamasına sebep oluyor."Bir de Mevlana'ya kulak verin:
"Ey oğul! Hırslı olanlar mahrum kalırlar. Hırslı insanlar gibi hızlı hızlı koşma; yavaş yürü!"
Yavaş yürüyün;) Siz de yeni bir hayat kurun kendinize. Örnekteki İtalyan Katolikler gibi hırstan, modernizmin yıpratıcı getirilerinden, bedensel ve ruhsal hastalıklardan uzak olsun. Tüm mutluluklar sizi bulsun;)
Saygılar:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder