23 Ağustos 2013 Cuma

HAYATA BİR ES

Şüphesiz en sevdiğim yerleşim alanlarından birinde bu satırları düşüyorum. Saros Körfezi'ndeyim...

Erken uyandım. İyi ki de uyanmışım. Gözlerim uyku göreceğine şu manzarayı görsün, razıyım. Kulağımda uyku sessizliği yerine komşu balkonda asılı duran deniz kabuklarından yapılma rüzgar çanı çınlasın. Bahçedeki güllerin, ortancaların kokusunu alsın burnum, bir de denizin...



                                                        
 Burada belki de yıllarca yaşarım, samimiyim.

Bir yandan hayatın tam içinde ve diğer insanlarla birlikte olmak isteyen; bir yandan da o koşturmacadan uzak kalmayı arzulayan biriyim, doğru. Şehirli yanımla sessizlik ve huzur isteyen yanım hep savaş halinde. Hangisi, ne zaman ağır basar; bilmem.

Ama hayata ne zaman böyle küçük esler versem şehirli yanım bir köşede, suçlu bir çocuk gibi oturur. Pişmanlık ve inat karışımı bir duygu çöker gözlerine... Tıpkı şimdi olduğu gibi.

Belki de onu günün birinde sonsuza dek sustururum ya da onun inadına boyun eğerim, bilemiyorum. Seçim benim...

Bu seçimi yapmak o kadar da zor olmasa gerek aslında. Şehirli yanımın uyuşmuş hissiyatına karşılık; diğer yanımın yoğun, dipdiri, hayat dolu hissiyatı...

Dedim ya, seçim benim...

Hiç yorum yok: