18 Haziran 2012 Pazartesi

To Take The Cap On (KEPLER FORA) :)


Nereden de gelip bulmuş bizi bu kep atma adeti hiç merak ettiniz mi?:) Kepini semalarla henüz buluşturmuş biri olaraktan, ben merak ettim ve araştırdım:) Kep atmanın tarihçesi şöyleymiş...


Amerikan Deniz Harp Akademisi'nin 1912'deki mezuniyetinde, seramoninin sonunda kep fırlatma merasimi gerçekleşmiş. Yeni göreve başlayacak olan mezunlara memur şapkaları verildiğinden, mezunların 4 sene boyunca taktıkları Deniz Harp Akademisi öğrencisi keplerine ihtiyaçlarının kalmadığını simgeleyen bir gösteriymiş bu. Gösteri öğrenciler ve okullar tarafından nasıl benimsenmişse, şimdilerde ülkemizde dahi devam etmekte bildiğiniz üzere:)

Benim için iki gün öncesine kadar pek de derin anlamı olmayan bu sembolik minik gösteri farklı hisler uyandırıyor insanın içinde. Bunu kimse inkar etmesin:) Sevinç, gurur, hüzün, heyecan, tedirginlik... hepsinden birer tutam var sanki o kafada durması zahmetli keplerde:) Sanki mavi göklere fırlatınca o kepi şöyle bağırıyorsun içten içe:

"Bakın, başardım:) Mezunum ben artık! Çok mutluyum!"
"Ya iş bulamazsam:("
"Kendimle gurur duyuyorum:) Ailem de benimle gurur duyuyor elbette ki! Onlara bu mutluluğu yaşattım, yaşasın:)"
"Hayatımın hiçbir dönemi öğrencilik dönemim kadar heyecan verici olamayacak!:("
"Artık kendi işim olacak ve kendi paramı kazanacağım:)"
"Önce araba mı alsam, yoksa kariyerime mi yatırım yapsam?:):)"
"İş hayatı yorucu olacak:("
.........

Gibi gibi işte:) Gerçekten enteresan ya:) İnsan hayatında bazı anlar olur ya hani... Bir daha benzerinin dahi yaşanamayacağını bilirsin. İşte öyle zamanlardan biri bu mezuniyet hikayesi... Bir daha üniversite öğrencisi olamayacağım, o güzelim kampüsümde aheste aheste gezemeyeceğim, M5 binasından kafeteryaya çıkarken 'insan öldüren' o yokuşta içten içe küfür edemeyeceğim, her şenlik zamanını 'bu ne biçim şenlik beee' diye başlayıp 'offf şenlikler niye bitti kii' diye bitiremeyeceğim... falan filan:):)

Eyvah damara bağlamama ramak kaldı sanırım, hiç hoş değil!:) Hemen modumu zıplatıyorum:) Mutluyum, Allah'a şükür ki bu günleri de gördüm:) 

Herşeyden öte, üniversite hayatının bana kattığı yepyeni bakış açısı için minnettarım:) Ve en güzel yerlere gelebilmek için elimden geleni yapacağım. Benimle birlikte mezun olan, aynı sıraları paylaştığım, aynı binanın havasını soluduğum ( bizim bina genelde havasız olurdu ama olsun:) ) bütün arkadaşlarımın da aynı şekilde davranacağına eminim. Umarım onların da yolları çok çok açık olur:)

Ne demişler: "Yıldızları nişan alıp ayı vurmak, çatıyı nişan alıp pencereyi vurmaktan yeğdir". Bundan sonra mottomuz bu olsun:p

Görüşmek üzere:)





Hiç yorum yok: