Nereden de gelip bulmuş bizi bu kep
atma adeti hiç merak ettiniz mi?:) Kepini semalarla henüz buluşturmuş biri
olaraktan, ben merak ettim ve araştırdım:) Kep atmanın tarihçesi şöyleymiş...
Amerikan Deniz Harp Akademisi'nin
1912'deki mezuniyetinde, seramoninin sonunda kep fırlatma merasimi
gerçekleşmiş. Yeni göreve başlayacak olan mezunlara memur şapkaları
verildiğinden, mezunların 4 sene boyunca taktıkları Deniz Harp Akademisi
öğrencisi keplerine ihtiyaçlarının kalmadığını simgeleyen bir gösteriymiş bu.
Gösteri öğrenciler ve okullar tarafından nasıl benimsenmişse, şimdilerde
ülkemizde dahi devam etmekte bildiğiniz üzere:)
Benim için iki gün öncesine kadar
pek de derin anlamı olmayan bu sembolik minik gösteri farklı hisler uyandırıyor
insanın içinde. Bunu kimse inkar etmesin:) Sevinç, gurur, hüzün, heyecan,
tedirginlik... hepsinden birer tutam var sanki o kafada durması zahmetli
keplerde:) Sanki mavi göklere fırlatınca o kepi şöyle bağırıyorsun içten içe:
"Bakın, başardım:) Mezunum ben
artık! Çok mutluyum!"
"Ya iş bulamazsam:("
"Kendimle gurur duyuyorum:)
Ailem de benimle gurur duyuyor elbette ki! Onlara bu mutluluğu yaşattım,
yaşasın:)"
"Hayatımın hiçbir dönemi
öğrencilik dönemim kadar heyecan verici olamayacak!:("
"Artık kendi işim olacak ve
kendi paramı kazanacağım:)"
"Önce araba mı alsam, yoksa
kariyerime mi yatırım yapsam?:):)"
"İş hayatı yorucu
olacak:("
.........
Gibi gibi işte:) Gerçekten enteresan
ya:) İnsan hayatında bazı anlar olur ya hani... Bir daha benzerinin dahi
yaşanamayacağını bilirsin. İşte öyle zamanlardan biri bu mezuniyet hikayesi...
Bir daha üniversite öğrencisi olamayacağım, o güzelim kampüsümde aheste aheste
gezemeyeceğim, M5 binasından kafeteryaya çıkarken 'insan öldüren' o yokuşta
içten içe küfür edemeyeceğim, her şenlik zamanını 'bu ne biçim şenlik beee'
diye başlayıp 'offf şenlikler niye bitti kii' diye bitiremeyeceğim... falan
filan:):)
Eyvah damara bağlamama ramak kaldı
sanırım, hiç hoş değil!:) Hemen modumu zıplatıyorum:) Mutluyum, Allah'a şükür
ki bu günleri de gördüm:)
Herşeyden öte, üniversite hayatının
bana kattığı yepyeni bakış açısı için minnettarım:) Ve en güzel yerlere
gelebilmek için elimden geleni yapacağım. Benimle birlikte mezun olan, aynı
sıraları paylaştığım, aynı binanın havasını soluduğum ( bizim bina genelde
havasız olurdu ama olsun:) ) bütün arkadaşlarımın da aynı şekilde davranacağına
eminim. Umarım onların da yolları çok çok açık olur:)
Ne demişler: "Yıldızları nişan
alıp ayı vurmak, çatıyı nişan alıp pencereyi vurmaktan yeğdir". Bundan
sonra mottomuz bu olsun:p
Görüşmek üzere:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder