İniyor muyuz, çıkıyor muyuz bilmiyorum. Hacer Ceren, asansörün aynasında kirpiklerini inceliyor. Boşluğa bakarak mırlıyorum: "Hayatının geri kalanını birisiyle geçirmek istediğini anladığın zaman, hayatının geri kalanının bir an önce başlamasını dilersin."
"Biliyor musun Hobbit?" [Bana 'Hobbit' der.]
"Neyi?"
"Yanılgılarımızın çoğu, düşüneceğimiz yerde duygulanmak, duygulanacağımız yerde düşünmekten doğar." Ve yanağımı öpüyor.
"Bir gözlük almalısın Geronimo." [Geronimo: Hacer Ceren'in lakabı.]
"Neden?"
"Her defasında dudaklarımı ıskalıyorsun."....
Tanıştırayım... Okurken "Neden daha önce elime geçmedi bu?" diye nedamet krizleri geçirdiğim, kâh kahkahayla, kâh büyük heyecanla bir solukta okuduğum kitabım:) Bu nasıl kıvrak bir zekâ, nasıl bir üslup dedim, Murat Menteş'e övgüler yağdırdım içten içe:)
Alper Canıgüz'ün de söylediği gibi size bu kitap hakkında şöyle sesleneceğim:
"Ben sevdim, eller alsın."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder