26 Ocak 2014 Pazar

DÜŞÜŞ

Hayatta en sevdiğim ses şu anda ıssız sokakta duyduğum, bir bavulun arnavut kaldırımlarında sürüklenirken çıkardığı ses. Bence kesinlikle birşeyler anlatıyor. Özlemi, yeni heyecanları, yeni umutları, hasreti... Davul gibi de değil, yakından da sesi hoş geliyor diyorum ve bavul sesi uzaklaşana kadar dinliyorum:)

Uzun zamandır ilk defa haftasonu için meşguliyetimin olmadığını farkediyorum. Elbette ki film izlemeye karar veriyorum.


Filmin adı; The Fall (Düşüş)... İzledikten sonra yorumları okurken farkediyorum ki bir adet bile olumsuz yorum yok film hakkında.

18 ayrı ükede toplamda 26 farklı lokasyonda geçiyor bu leziz film... Masalla gerçek arasında gidip geldiğim, başrolünde oynayan Catinca Untaru'nun yanacıklarını ısırmak istediğim, çok keyifli iki saat geçirmemi sağlıyor:)

Film harika, filmde ülkeden ülkeye sürüklenmek daha da bir harikaydı benim için... Tam bizim bavul mevzusunun üzerine denk geldi yani:) İşte size filmde sürüklendiğimiz lokasyonlardan birkaçı.

   
Piketberg Köprüsü - Güney Afrika



Valkenberg Hastanesi Cape Town, Güney Afrika





Villa Adriana a Tivoli, İtalya


Namib Çölü, Namibya


 City Palace (Şehir Sarayı) Jaipur, Rajasthan, Hindistan
 



                                 Jantar Mantar, Jaipur















Teatro Opera, Buenos Aires, Arjantin 


Capitoline Hill, Roma, İtalya
                                                













Buenos Aires Hayvanat Bahçesi Buenos Aires, Arjantin


Tegallalang Rice Terrace (Pirinç Tarlası) Bali, Endonezya 


Charles Bridge (Charles Körüsü), Prag, Çek Cumhuriyeti


Aya Sofya, İstanbul, Türkiye

Butterfly Reef, Mana Adası, Fiji

Great Wall (Çin Seddi) , Jinshanling, Çin



Inkawasi Adası, Salar de Uyuni, Bolivya














Lake Palace Udaipur, Rajasthan, India 

 
... ve daha ekleyemediğim birçok nefes kesici yer:) 

Film beni bu anlamda can evimden vurdu diyebilirim. Zamanı geldiğinde gideceğim, gitmeye can atacağım yerleri not defterimin en temiz sayfasına ekledim:)

Ve yüreğimin derinliklerinden istedim!:)

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Belki de haklısınız... Anladığım kadarıyla sizde de benim gibi okuduğu kitabı, izlediği filmi, gördüğü yeri sahiplenmek, kimseciklere yar etmemek iç güdüsü mevcut:)

Ama her insan kendi iç dünyasının zenginliği kadar birşeyler koparsın istiyorum bu güzelliklerden:)

Yine de kendime sakladıklarım çoğunlukta;)